Mehmet Demirbaş: "Sabah iyi başlarsam iyi gider, kötü başlarsam kötü gider. Buna inanırım, o nedenle daha pozitif işleri, toplantıları sabah almaya çalışırım."

Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü tarafından organize edilen, iş hayatındaki Bilkent Endüstri mezunları ile iş hayatına atılacak bölüm öğrencilerini buluşturan 2014 LCW Mülakatları sayesinde Mehmet Demirbaş ile tanışma şansı yakaladım. 

Gerek tecrübelerini içtenlikle paylaşması, gerekse hayalimdeki işi yapmam için beni motive etmiş olması çok keyifli ve değerli bir mülakat geçirmemi sağladı.

Mehmet Demirbaş ile röportaj yapmış olmak benim için onur verici ve büyük bir şans. Vakit ayırdığı için kendisine tekrar teşekkür ederim.

Kısaca Mehmet Demirbaş’ı tanımak için:

Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nden şeref derecesi ile 2002 yılında mezun olan Mehmet Demirbaş, aynı yıl Havelsan’da iş hayatına başladı. Sonrasında Sabancı Grup şirketlerinden Bimsa ve Enerjisa’da yıllar içerisinde danışmanlık, proje yöneticiliği, bilgi sistemleri müdürlüğü görevlerini yürüttü. 2011 yılından beri bünyesinde olduğu Vektora’da son olarak İş Geliştirme ve Projelerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini devam ettiriyor.


Röportaj:

Şeyda: Sizi mutlu eden basit bir alışkanlığınız var mı?
Mehmet Demirbaş: Güzel yemek. Basit, leziz, güzel.

Şeyda: Mutluluğunuzu ya da gün içindeki modunuzu engelleyen bir durum var mı? Varsa neler bunlar?
Mehmet Demirbaş: Sabah iyi başlarsam iyi gider, kötü başlarsam kötü gider. Buna inanırım, o nedenle daha pozitif işleri, toplantıları sabah almaya çalışırım.


Şeyda: 18 yaşındayken bilmediğiniz ama şu anda bildiğiniz, uygulamaya çalıştığınız sizi olumlu etkileyen bir alışkanlığınız var mı? Ya da zamanla öğrendiğiniz bir şey?
Mehmet Demirbaş: “Talep Et, Takip Et” prensibi. Açıkçası başarılı bir öğrenciydim ilkokuldan üniversiteye kadar. Konu ders ve bireysel öğrenme odaklı olduğundan, başkasına fazla muhtaç olmadan da başarılı olabiliyorsunuz bu seviyelerde. Ama üniversitede ve hatta sonrasında kimse size başarılısınız diye bir şey öğretmiyor, fırsat ayağınıza gelmiyor. İstemek, uğraşmak, takip etmek; bireysel öğrenme becerilerinden çok çok daha önemli hale geliyor. 


Şeyda: Üniversite zamanlarınıza dönseydiniz neyi değiştirmek isterdiniz? Keşke şunu yapmasaydım dediğiniz bir şey oldu mu? Ya da şunu yapsaydım dediğiniz?
Mehmet Demirbaş: İngilizce yanında 1 dili daha mutlaka öğrenmek isterdim.

Şeyda: Üzerinizde etkisi olan biri oldu mu? Anlattıklarıyla sizde olumlu bir değişime sebep olan bir kişi, bir kitap, film ya da bir seminer var mı?
Mehmet Demirbaş: Bir Fizik öğretmenim vardı, Cevdet Hocam. Hayatımı en çok etkileyen kişi odur. Bir insanın potansiyeli nasıl gerçek bir kinetik enerjiye çevrilir, bir öğrenci nasıl motive edilir ve insanın neden “hedefleri” olmalıdır ondan öğrendiğim o kadar güzel şeyler ki. Bugün hala en çok minnet duyduğum insanların başında gelir. “Nereye gideceğinizi bilmiyorsanız hiçbir rüzgar size yardım etmez” Seneca.

Şeyda: Modunuz düşük olduğunda kendinizi mutsuz hissettiğinizde genelde neler yaparsınız?
Mehmet Demirbaş: Eşim çok pozitif, enerjik biridir. Onunla konuşurum. O mutlaka modumu değiştirir. Bir de bulunduğum yeri değiştirmeye gayret ederim. Odayı, mekânı. İnsan farklı ortamlarda tazelenerek başlar her şeye.


Şeyda: Son olarak, sevdiğiniz işi mi yapıyorsunuz? Eğer öyleyse hangi işin sizin için doğru olduğuna karar verirken ne gibi süreçlerden geçtiniz?
Mehmet Demirbaş: İşimi çok seviyorum. Danışmanlık zor ama sürekli öğrenme imkânları ile dolu, sürekli bir yenilik içerisinde olmamızı gerektirecek bir alan. Biraz şansla başladım işime ama kesinlikle sevdiğim işin bu olduğuna 6 ay sonra net bir sekilde karar vermiştim. İşimle uğraşırken bazen zaman kavramını unuttuğum, her yeni öğrendiğim bilgiden, gittiğim her projeden, her sektörden sonra öğrendiklerim, uzun yıllarda edinilebilecek muazzam tecrübeler idi. Mezun olsam yine aynı işi yapmak isterdim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Refika'nın Mutfağı:Derin Dondurucuda Hayat Kurtaran 15 Yemek

Haftanın Yemeği: Balkabaklı Mücver + Balkabaklı Kek

Lev Tolstoy'un Mutlu ve Başarılı Olmak İçin Kendine Belirlediği 10 Altın Kuralı